Sayfalar

5/24/2011

NYC Adventures!

Selam Millet!!
New Yorktaydım, hala da yurduma dönmüş değilim! Dönünce tüm Amerika yemek maceralarımı sizinle paylaşacağım, ama o güne dek buyrun size bir sneak-peak :)
Central Park'ta kahvaltı, Chinatown'da Dim-sum, -Harlem'de "Soul Food", Times Square'de Tapas, Tribeca'da Wine&Cheese, Brooklyn Köprüsünün altında Pizza and more to come! Çok yakında!!



5/18/2011

Ece'nin favorileri- Vol.#1

Ara ara aklıma geldikçe en sevdiklerimi, beğendiklerimi, yemeye doyamadıklarımı, gidip gidip bıkamadıklarımı  sizinle paylaşiyim dedim:)
İşte ilk aklıma gelenler;

1. E ben yıllardır Tarabya'lıyım, malum bilenler bilir, bizim oralarda İstinyePark açılana kadar pek fazla seçenek yoktu sahildeki balıkçılar dışında.. Dolayısıyla varolan 3-5 iyi Cafe, mecburen ikinci evi oluyor insanın.
*Benim favorim Yeniköy'de ki Passion. Fiyatları gerçekten pahalı, bir de üstüne %12 (yanlış hatırlamıyorsam) servis bedeli koyuveriyorlar Londra usülü, iyice şişiveriyor hesap, ama doğrusunu söylemek gerekirse tüm yemekler (ve de servis) fiyatının hakkını veriyor bence. Aslında Passion Cheesecakeleriyle ünlüdür ama yemekleri de en az o kadar güzel!
**Uzatmadan favorilerim: közde otlu mantar, fesleğenli kabak ızgara , bunlar her gittiğimde mutlaka yediklerim! (her ikisi de küçük tabaklarda tadımlık olarak geliyor, meze gibi yani). Ana yemek olarak ne yersem yiyim, tıka basa da doysam, şarabım bitmöemiş bile olsa, güllü Türk Kahvesi+ damla sakızlı lokum+ev yapımı vişne likörü  kombinasyonu vazgeçilmezim! Sunumu da çok sevimli! deneyin!

2.Yine bizim köyün demirbaşlarından, Yeniköy'de açılıp da kapanmamayı, hatta yerini büyütmeyi başaran ender mekanlardan biri EMEK MANTI!!
Mantıyı sevmeyen var mıdır?? Ben görmedim! Emek mantının da mantısı gerçekten çok güzel. Casitaymış Bodrum mantıymış hepimiz yiyoruz oralarda, maksat Yeniköy'e yolu pek sık düşmeyen, burda hiç mantı yememişler bir de Emek'in mantısını denesinler! Feriye yada Feraye diye ünlenmiş kızarmış mantının adı burda Saray Mantısı, tipi de normal mantı gibi değil,minnacık börekler gibi diyelim. Aynı tabakta normal mantıyla saray mantısından yarımşar porsiyon olarak sipariş etmek de mümkün;)  Ben buranın mercimek köftesini de çok severim, annem yapmış gibi:)
Bu arada ünlü Emek Kahveyle karıştımayın!

3. Bizim köyden çıkarsak, yine müdavimi olduğum(uz) mekanlardan biridir Bebek Koru Kahvesi. Özellikle köpeklerimizle gittiğimiz zaman bile bizi çok içten bir şekilde ağırladıkları için bendeki yeri ayrı! Burası da Passiondan aşağı kalmaz fiyatlar konusunda, ammaaaa, halk arasında MENEMEN diye tabir edilen, (beni bilenler bilir) benim dünyadaki en sevdiğim şeylerden biri olan (illa bibersiz olmalı, napiyim cinslik işte!), son derece basitmiş gibi görünse de yapımı adeta bir sanat olan bu son derece önemli Pazar kahvaltısı vazgeçilmezini onlardan iyi yapan da yoktur!! iddia ediyorum, buyrun deneyin!


bugünlük bu kadar, hadi afiyet olsun! :)

5/13/2011

yeni keşif: BLOOM (Ulus)

Ortaköy'den Ulus'a çıkarken bir adet Carrefour varmış, ben şahsen yeni öğrendim. Bu BLOOM aynen orada, Carrefour'un üstünde, yeni açılan pek havalı spor salonunun katında bir cafe. Otto'nun sahipleri açmış öğrendiğime göre..
Bana acayip derecede Astoria'daki Kitchenette'i hatırlattı, yüksek tavanlı, duvarlarda tavana kadar değişik şişeler koymuşlar, masalar ve sandalyeler aynı tarz, menü de Kitchenette'inkine benzer ama biraz daha İtalyan mutfağı ağırlıklı.

Odun fırınını görünce ben pizza yemeye karar verdim hemen. Pizzaları küçük ve büyük boy olarak sipariş edilebiliyor, ancak hepimiz küçük boy istediğimiz ve de hiiiç küçük bulmadığımız için büyük boyunu merak ettik doğrusu! 4 kişiydik, herkes birbirini gaza getirdiği için sonuçta hepimiz pizza söyledik, benim favorim Pınar'ın söylediği Şefin Seçimi oldu doğrusu, nar ekşisi koymuşlar, pesto soslu, vejetaryen ve de çok hafif bir pizza. Benim sipariş ettiğim Pierro's Pizza da çok başarılıydı, yine etsiz, karamelize soğan (bayılırım!, herşeye mi yakışır!), siyah zeytin, kapari, domates ve fesleğenli. Sevgilim Bonfileli Pizza, Pınarımın taze sözlüsü Can'cım da Karma Pizza söylediler- bu karma olan bildiğiniz kumru gibi "evde ne malzeme varsa koy, kesin güzel bişey çıkar" mantığıyla yapılmış bir pizza, hakkaten de güzel olmuş:) Pizzaların hamuruna ve pişirilişine hiç lafım yok, gerçekten başarılı! Hem ince, hem çıtır hemde hafif.
Pierro's Pizza
İçecek menüsü baya zengin, her çeşit alkol mevcut :) Biz sıkıcı 3lü şarap söyledik ama sevgilimin sakızlı vodkasına direk ortak olduk, çok başarılıydı, kesinlikle denemeye değer! Bi sürü kokteyl var, hatta sake bile var menüde, gerçi anlamadım millet spordan çıkıp kendini alkole mi veriyo ama neyse.
eblektik arkadaşım Pınar süt görünümlü Sakızlı Vodkayı içerken:)
Yemekten sonra antipasti tabağı söyledik, şarabımızla içmek için ama aman aman bi tabak değildi, et çeşitleri iyiydi de, 2 gramcık peynir koymuşlardı..
Herşey iyi hoş, yemekler de fena diil de, ama ancak oralardaki sitelerde oturuyosanız yada o spor salonuna gidiyosanız (adını bi türlü aklımda tutamadım-sorry) pratik ve gidilesi bi yer ve fakat, özel olarak "hadin kalkın Bloom'a gidelim" diye yol yapılıp gidilecek bi özelliği de yok bana sorarsanız. Yani olsa da oluuur olmasa da oluuur. Biz de zaten o tarafta bi işimiz vardı da ondan gittik yani.. Fiyatlar uygun, pizzalar 18-22 tl civarındaydı, dipnot olarak belirtiyim.

dip-dipnot: fotoğraflar biraz üçüncü kalite, yanımızda fotoğraf makinası yoktu, telefonum da ancak bu kadar çekiyo, idare edin artık :)

Görüşmek üzere,
xo
Ece

5/11/2011

Banyan Ortaköy

Banyan İstanbulun en güzel manzaralı restaurantlarından biri bana göre, ama nedense Ulus 29, Sunset gibi restaurantlar kadar popüler değil. Çok "piyasa" bir mekan olmadıgından olabilir. Tabii biz türk gençlerinin lucca falan dururken ne işi olur Banyan'da. Ama ne zaman gitsem bir kaç turist masası görüyorum, demekki onlar bizden daha iyi anlıyor bu işten. Aslında ben de zaman zaman buranın varlığını unutuyorum, birinin (yada benim) parlak bir fikirle "hadi değişiklik olsun Banyan'a gidelim" demesi gerekiyor ve her seferinde "yaa biz bunu neden daha önce düşünemedik" gibi bir durum oluyor. Her gittiğimizde de çok mutlu ayrılıp daha sık gelmeye söz veriyoruz ama gene unutuluyor.
Gitmeyenler için biraz ön bilgi, Banyan Ortaköy House Cafe'nin hemen üstünde, Anjelique'in hemen yanında yer alıyor ve inanılmaz güzel bir terası var. Boğaz Köprüsü ve Ortaköy Camii manzarasının en harika göründüğü yer diyebilirim. Teras çok büyük değil, dolayısıyla aşırı bir kalabalık ve gürültü olmuyor (eğer biz yapmazsak tabi) gayet sakin ve huzurlu bir mekan. Yaş ortalaması pek de genç sayılmaz, daha çok işadamlarının misafirlerini ağırladığı bir mekan gibi. Ama bence Banyan'a gitmek için en ideal zaman, Pazar akşamüstleri! Yazın, günbatımında, bir kadeh şarap eşliğinde inanılmaz bir manzara ve dee delicious food! E daha ne olsun!


Neyse, biz de epey aradan sonra geçenlerde bir pazar akşamüstü Banyan'daydık. Baya bir aradan sonra gittiğimden menüyü epey değişmiş buldum. Her zaman olduğu gibi yine masaya başlangıç üstüne başlangıç söyleyip, sanki meyhaneye gelmişiz de rakı-meze yiyormuşuz gibi bir durum yarattık. Yabancıların herkese bir başlangıç sonra da ana yemek olayını oldum olası sevmemişimdir. Ben bizim Türk usülü "ortaya seksensekiz çeşit söyleyelim, hepimiz otlanalım, herşeyin de tadına bakmış olalım" diyenlerdenim.
Banyan'a gidip de satay yememek olmaz tabi. Masaya az önce dediğim gibi seksensekiz çeşit sataya geliyor. Benim favorim şahsen etten yana, ama diğerleri de gayet güzel. Ben en çok da sunumunu seviyorum bu sataycıkların, mini mini şişlere geçiriveriyorlar, minyatür bir ızgarada masaya getiriyorlar. Ama biz tabiki yaklaşık 3 ila 5 saniyede, fıstık sosuna bana bana imha ediveriyoruz kendilerini.
Bir diğer favorim somon tartar, gerçi çok sevgili abiciğim "bu somon tartar diil somon salatası olmuş" buyursa da ben gayet başarılı buluyorum, insan bir tabagı bitirince bir tane daha istiyor valla. Abimin yorumunun sebebi yeşillikleri biraz iri doğramalarından kaynaklanıyor bu arada.
Ağzıma layık bir diğer başlangıç tabiki ahtapot ızgara. Bayılırım ahtapota, hele de güzel terbiye edilmişse, tadından yenmez! Her yediğimizde de en yakın arkadaşım Cristinamın "ayy ben bunun bacaklarına bakamicaaam, çok fena oluyorum lebiiiş nooolur sen kes bana yediiiir" tarzında feryat figanları sayesinde bir fenomen olmuştur adeta:)
Karışık dumplinglerden oluşan Dim Sum malesef o kadar da başarılı değil, zaten Türkiye'de iyi dim sum yapan yer pek yok diyerek snob'luğumu da yapiyim bari.
Sushi şimdiye kadar hiç yemedim, çünkü olmasa da olur dedirten bir sushi menüsü var, yaklaşık 5 çeşitten falan oluşuyor. Yine pek espritüel abiciğim "içinde hamsi olan sushi menüsünden sushi mi söylerim be ben" buyurdu, hamsili pilav oluyor da sushi neden olması diye tezini çürüttüysem de aslında içten içe hak vermiyor değilim. Yine de denemediğim için yorum yapmak istemiyorum. Ama beni en çok üzen menüde sashimi bulunmaması,sushi menüsü lafını duyunca insan beklentiye giriyor canım!
Levrek Carpaccio'yu biz çok beğenmedik, pek bi pişmiş ve sıcak geldi bize carpaccio için , ama öyle sevenler de olabilir tabi.
Ana yemeğe gelince favorim tek: Ördek But Konfi hem deee ayva soslu!! Ben aynı mekana birden fazla gittiğim zaman hep farklı tatlar denemeyi severim ama burda durum farklı! Her gittiğimde aynısını yiyorum ve de bayılıyorum! Sanmayın ki diğerlerinin tadına bakmadım, aşağı yukarı her ana yemeğin tadına bakmışlığım var arkadaşlarınkinden:) Hepsi de gayet güzel ama dediğim gibi, tercihim tek! Hatta en son gittiğimizde bizim Müge sevgilimle bana sordu ne yiyim diye, sevgilim et önderdi ben ördek diye ısrar ettim, baya şüpheci yaklaştı ama yiyince bana hak verdi;)
Az daha unutuyordum! Son olarak Puro tablasında gelen espressolu creme brulee bizi bizden alıyor. Evet evet bildiğimiz purolar için olan büyük kül tablalarından! Tadını gerçekten çok seviyorum ama sunum şekli rahatsız edici, servis yapan arkadaşlara da ilettik, gıcığız ya!
Herneyse, sonuçta ben Banyan'ı seviyorum, harika bir manzaraya karşı rahat koltuklarda, ısıtıcıların altında, farklı tatlar eşliğinde keyifli bir sohbet için ideal! Tabi terastaki deniza nazır barı da unutmamak lazım, sadece "bi drink almak" için de gidilebilir:) Her ne kadar sevgilim bekarken ara sıra tek başına(!) buraya geldiğini  itiraf etmiş olsa da!
sevgiler,
Ece

5/10/2011

Welcome!!

Hi everyone!
This blogspot is simply designed to share the "love for food" with anyone interested! Anyone who knows me also knows how much I enjoy good food. I also love cooking but its hard to find the time needed, right?
If you also look for the best restaurants or the best cheap eats or the best wine wherever you go, welcome to my world!

Enjoy!
Bon Appetit!

xo
Ece