Sayfalar

9/29/2013

Yeni bir hayat

Selam millet!!
Yazmayalı ne kadar uzun zaman geçmiş! Herkes "E senin blogun nooldu neden yazmıyosun artık?" diyodu epeydir ama bu geçen sürede hayatımda o kadar cok değişiklik oldu ki sanırım vakit de bulamadım oturup yazacak, sabır da :)
Nişanlandık, evlendik, şimdi de yolda bi bebek var! E daha ne olsun?
Korkarım bugun aniden yazmaya karar verişim de hormonal, yani hamilelik içgüdülerimin yarattığı paylaşma ihtiyacının ağır basması kaynaklı :) Ve yine korkarım bu blog bir süreliğine yemek ve geziden biraz uzaklaşıp bir hamilenin günlüğü haline gelebilir, okumak zorunda diilsiniz :)

Bugun itibariyle 14 hafta 2 günlük hamileyim ve hayır, bebeğimizin (gerçi doktorumuz hala fetüs dememiz konusunda ısrarcı) cinsiyeti hala belli diil.

Hamile olmak sandığımdan çok farklı bir hismiş, hala da alışabilmiş diilim, bazen gün içinde aklıma geliyor, elim gayri ihtiyari karnıma gidiyor ve yüzümde gerzek bir gülümseme oluşuyor :) Kocam da benden farklı diil, belirginleşmeye başlayan karnımı her gördüğünde, "ya sen baya baya hamilesin!" diyip adeta ben bunu ondan habersiz tek başıma yapmışım ve o haberi yeni almışçasına şapşalca seviniyor :)
Hamilelik sandığımdan farklı bir hismiş derken esas kastettiğim bu diil fakat.. Ben çok isteyerek hamile kaldım, dolayısıyla, bu kadar çok istediğim bişey gerçek olunca adeta bir rüyadaymışçasına, bir kelebek edasıyla musmutlu ve hep mutlu olacağımı zanneder, hatta iddia eder, "insan hamileyken neden mutsuz olabilir, dünyada daha güzel bişey olabilir mi, insan şikayet eder mi, ben hiç o hamilelere benzemicem" derdim.
Evet, ben gerçekten cok da mutlu bi hamile oldum, en azından şimdilik, tabi bunda en önemli etken herşeyin yolunda gitmesi, hamileliğime dair hiçbir sağlık problemi olmaması (nazar değmesin :)
Ama mutlu bi hamile olmam, ara sıra şikayet etmemem, yada hamileliğin zorluklarından bunalmamam anlamına gelmiyomuş. Evet, hamilelik çok çok güzel ve özel bi dönem, ama asla kolay diilmiş, bunu anladım öncelikle. Üstelik öyle kusan falan da bi hamile diilim. Ama mide bulantıları, onu bunu yiyememe, bol bol tiksinme, köpek gibi koku alma ve tüm kokulardan (kendi parfümüm dahil) rahatsız olma hiç de eğlenceli olmayabiliyomuş :) "Ben seni 9 ay ne zorluklarla taşıdım" diyip bunu evlatlarının kafasına zaman zaman kakan anneler bi nevi haklıymış :)

Ben, o etobur, eti çiğ yiyen, kanlı kanlı steakler seven Ece gitti, yerine vejeteryan bi gebe geldi! Pişmiş etin ne kokusuna tahammülüm var ne görüntüsüne. Dexter'ın intro kısmını izler gibi oluyorum et kesen birini gördüğümde! Hele dışarda yemek yiyosak tam bi zavallıyım, tüm masalardan gelen yemek kokuları birbirine karışıp bi de üstüne sigara kokusu (puro içen varsa o tam evlere şenlik oluyo) eklenince deymeyin keyfime! Yani anlayacığınız, ben hamile kaldım kalalı, evim evim güzel evim! Hiç evden cıkmak istemiyorum. Bol bol sebze ve hamurişine talim. Makarna en iyi dostum, et yemiş olmak için kıymalı makarna yapıyorum zırt pırt. Bak onda problem yok, kıyma yiyebiliyorum Allahtan.
Ha bi de yasak olduğu için yiyemediğin şeyler var. Çiğ et, şarküteri (salam sosis kıvır zıvır), katı olmayan yumurta, pastörize olmayan peynir, sushi (ki annemin karnından sushi yiyerek doğmuşçasına canım çekiyor, yasak ya tabi), dışarda (iyi yıkanmamış) salata (kime güveniceksin ki, Türkiye'de yaşıyoruz sonuçta), vs vs..
E zaten bissürü şeyi midem bulandığı ve tiksindiğim için yiyemiyorum, bi de üstüne yasaklar eklenince benim menü baya dar!
Ama olsun varsın, evladıma feda olsun :))))
Bi de aşerme olayı var tabi, o da filmlerdeki gibi olmuyomuş, öyle gecenin bi yarısı kocamı çilek aramaya falan göndermiyorum tabiki :) Ama yapan varsa anlarım:) Ben daha cok gerzek şeyler aşeriyorum, mesela Haribo ayıcıkları favorim! Hayır normalde de severdim ama bi düşkünlüğüm yoktu yani! Kuru fasülye pilav aşerdim mesela bi defa, gittik yedik kesmedi bi de geldim evde kendim yaptım 2 gün daha yedim. Ama en muhteşemi Yunanistan'dan ben mantı aşeriyorum diye (ve çok aç kaldım diye de tabi) tatili bırakıp bir gün erken dönmemizdi. Kocam bana kıyamayıp jet hızıyla beni yurda geri getirdi :) Yeni hamileyken tatil en zoruymuş, geçicek diyolar, bakalım..

Bugun resim paylaşmicam, sadece yazmak istedim çok. Bizim velet de okusun diye sonradan belki, kimbilir..



1/31/2012

MAKARON ATÖLYESİ



Şöyle ısırdığın gibi ağızda dağılan,dışı kıtır kıtır, içi yumuşacık makaronları kim sevmez?
Laduree memlekete geldi geleli pek bir "moda" oldu bu minik tatlar!

E biz de 4 kafadar, bana gelen bir teklife hayır diyemeyip bir cumartesi günü 3 saatlik bir makaron atölyesine katılmak üzere düştük yollara :)

Keyifli bir vapur yolculugunun ardından cok keyifli saatler geçirdik, hem eglendik hem makaronlarımızı pişirdik.
Sonuçlar harika olmasa da ilk deneme için fena değildi :)





Bu sevimli cupcakeler vitrin için, malesef yiyemiyoruz :) Çok yaratıcı pasta-kurabiye-cupcake tasarımları var:
http://www.coccolat.com/



İçimizi ısıtan çay-kahve-kek faslından sonra dersimize hazırız! Önlükler takılsın! Kalem-kağıt hazır edilsin!

Cristina'm böğürtlenli makaronların iç harcını karıştırıyor

2'li takımlara ayrılıyoruz.
Cristina ve Damla, Deko ve ben.
3 çeşit makaron yapacağız: Fıstıklı, Böğürtlenli ve Portakallı.


Önce içlerini hazırlıyoruz, sonra mereng kısmına geçiyoruz.
Hazırlayıp torbaya doldurduğumuz hamuru düzgün bir şekilde tpsiye sıkmak göründüğü kadar kolay değilmiş! Ama Deko'm bu işten alnının akıyla çıkıyor!



Çoğunun üstleri çatlasa da, pişerken hiç de fena görünmüyorlar :)

Veee ta-taaaa bizim zavallı makaronlar vs hocamızın yaptığı makaronlar!
Hangi tarafın bizimkiler olduğunu söylememe gerek yok heralde? Tabiki sağdaki :)


Her ne kadar hocamızınkiler kadar başarılı olmasada renk ahengi bakımından daha yaratıcı oldukları kesin! :)

herkese sevgiler,
Ece

12/06/2011

Today's Harvest =)

Sometimes I crave for chocolate. I think that's normal. Don't you??
Who doesn't like- No, no wait!- LOVE chocolate??
I know 2 people. I think they are weird.

Whatever. I love it.
I like my chocolate pure.
No hazelnuts, no pistachios, no nothing.
Pure bitter chocolate. Or milk chocolate, sometimes..
Okay, okay- Nutella is fine too. Without bread- spoonfull :)

But you know my favourite?
Chocolate cakes or muffins or cupcakes- fresh out of the oven!

Guess what? I craved for chocolate all day today!
So, I baked one ! :)
It was the best cake I've ever baked. And one of the best I've ever tasted. Proud of me.
I stole the recipe from Cafe Fernando: http://cafefernando.com/double-chocolate-bundt-cake/ or in Turkish: http://cafefernando.com/turkce/cikolatali-kek/
I skipped the sauce though. I didnt have guests to serve it so, what's the point?
But I had a huge slice- yummm!



While waiting this babe to get ready (cooking time is around 50 min)
I cooked some stuffed bell peppers (dolma). One of my favourite easy dinners. I wont have to make dinner when I come home tomorrow, yaaaaay :)




Now I'm going to bed with a full stomach and a smiling face.
Oh my god, that cake is really good!

Sweet dreams,
xo
Ece




12/05/2011

CHRISTMAS WISHLIST




Joel Robuchon: The French Chef of one of my favourite restaurants in the world!

to buy the book:


Julia Child's Masterwork! Cant look forward to meet her!
Set of 2 books: Mastering the Art of French Cooking Volume 1 and 2




supposed to be one of the best cookbooks! just wanna hold it in my hands!!




The world best restaurant in 2 years in a row! and their book!
one of my favorite cuisines and cities: Danish Cousine and Copenhagen!




I simply adore her blog! I am sure I'll fall in love with her bok too!


only available for pre-order:


still didnt get the chance to get this babe! :(
as mentioned before: "bible of baking"!



11/27/2011

A wonderful weekend with wonderful friends


MY FRIENDS CAME FROM IZMIR FOR THE WEEKEND!

HAPPY HAPPY RE-UNION!

DRINKS & SNACKS AT HOME, BREAKFAST AT NAMLI KARAKÖY AND....
LOTS AND LOTS OF FUN =)










LOVE U ALL!!

XOXO
ECE